3 Ocak 2016 Pazar

Kadıköy’e Uzanan Yolculuk


Macera başlıyordu… Vizeler bitmiş hafta sonu Başakşehir ile karşılaşıyoruz. Herkes vizelerin bitimi ile maça kendini hazırlamış yaklaşık 8-9 kişi maça gitmeye karar vermişiz. Biletler herkese temin edilmiş ama tribünde tribün ayrılmışız J Kimimiz Okul Açık’ta kimimiz Fenerium altta yer almıştı. Orkun Reis önceden İstanbul’a geçiş yapmıştı. ZETA tayfası ve memnuniyetsizide alıp Cumartesi Kocaeli’ye geldi.  (Niye kamyon derseniz kimsede para yok kyk lar daha yatmamış) Ben ise Cuma’dan Kocaeli’ne geçmiştim. Şevket’ide unutmamak lazım o da önceden İstanbul’a geçiş yapmış maç günü buluşacaktık. Oğulcan, Süklüm , Aziz ve ben Kocaeli’nde haberleşerek Pazar sabahına 10.15 200 Hatlar otobüsüne yetişmek için akşamdan haberleşip otogarda sabah buluştuk. Elimizde 1 tane kart var ve o da bizim değil. İçine herkes cebindeki parayı vererek para atarak otobüse bindik. Ayakta gidilen 1 saat yolculuk ve açlıktan sonra Kartal Metro’suna geldik. Orkun bizi alarak eve geçiş yaptık ve direkt herkes kahvaltıya yüklendi. Orkun’dan beklenmedik hareketler diyerek kahvaltıyı yaptıktan sonra Kadıköy’e geçiş yaptık. Biletlerin farklı yerlerde olduğunu geçtik, Kadıköy’e geçişlerimizde farklıydı. Kadıköy’e geçtiğimizde daha saat 14.00-15.00 civarıydı. Kılçık’ta buluştuk..  Şevket’de gelmiş geriye sadece Dodo kalmış ve şaraplar tabikide... Dodo gelinceye kadar bestelerle biraları götürüyorduk. Sonrası soğuk İstanbul’da şaraplar geldiğinde yavaştan içimiz ısınmaya başlamıştı. Gelenler gidenler sohbet muhabbet sonucunda zaman akmış Mabed’e doğru yürüyüşe geçmiştik. Maça girmeden önce bir şeyler yiyelim diyoruz ama cepte para yok. Bozuklular çıkar ve simit, poğaça alarak karnımız doyuruyoruz. Mabed’e geldiğimizde yoğurtçuda biraz durduktan sonra stada geçiş yaptık. Maçın başlamasına az bir zaman kalmıştı. Okul Açık’ta yavaş yavaş ısınmaya başlıyordu. Okul Açık’ta ilk kez Karabük Tayfa olarak (bilet sıkıntısından dolayı) 5 kişiydik ve tribün adına da maç boyunca güzel işler yaptık.  Ve galibiyetide aldık. Yavaştan artık stad boşalıyor bizde staddan çıkıyorduk. Oğulcanlarla stad dışında buluştuk. İstanbul’da kalacaklar vedalaştı Karabük’e dönecekler ayrılarak yemeğe geçmişti. Bizim kamyoncu tayfa yine Kocaeli Tayfa ile Kocaeli’ne geçiş yaptı ve kamyoncu abi ile geri dönecekti. Biz de İstanbul’da olan eski taya ile (Gürkan, Köki) yemeğe geçtik. Sonrasında sıcak bir yerde otobüsün saatini beklemeye koyulduk. Otobüs saati geldi puslu şehire doğru yol aldık ve vardığımız da herkes kendini uykuya bırakmıştı…

Güzel ve yorucu geçen bir gün oldu bizim için ama anılarımıza da bir yenisini eklemiştik. Bu yolculuğun sonunda dostluk, aşk, sevda vardı ve her yolculuğumuz böylede sürecek biz ölene kadar…


Yaşa Var Ol Fenerbahçe!

18 Ekim 2014 Cumartesi

Derbi’den Geriye Kalan

        Eskisi kadar heyecan dolu bir bekleyiş olmasada deplasman yasakları olsun e-bilet den kaynaklı olsun ve içinde bulunduğumuz futbol ortamı futbola ve tribünlere olan sevgimizi buraklaştırıyor. Ne kadar böyle de olsa bir derbi zamanı gelmiş ve Galatasaray deplasmanına çıkıyorduk. Deplasman yasağının oluşu bizler çubukluya gönül vermiş hiç bir beklentileri olmayan insanlar maça gidemiyordu. Çubuklu'nun olduğu her yerde bizler her zaman arkasındayız.(Gidemesekte.) Maça gelirsekte iyi başladığımız bir maçtı. Takım üst seviyede olmasada önce ki haftalara göre bir tık daha yukarıda perfonmas sergiliyordu. (Derbi olması biraz daha farkıdalık sağlıyor.) İlk yarı biraz daha üstün oynadığımız eşit geçen bir ilk yarıydı. Bulduğumuz pozisyonları değerlendirebilsek biraz daha farklı bir futbol izleyedebilirdik. Maçın ikinci yarısında Alves’in yapmış olduğu faul sonucu 10 kişi kalmamız takımı etkiledi ve geride oynamak zorunda bıraktı bizi. Çubuklunun ağırlığını kaldırmamış, Galatasaray gibi bir maçta yapılmaycak bir hareketle kırmızı kart görmüş futbolcunun hiç bir açıklaması olamaz ve kabul edilemez. Bizler  o şanlı ‘’arma’’ nın olduğu her şeyimizi en temiz en üstlerde yer vermişken böyle bir maçta bu kadar sorumsuzluk, giydiği çubuklunun ağırlığını hissedememiş ve Fenerbahçe’ye yakışmayan davranış sonucu belkide maçı kaybettik. (Sneijder’in hakkını yememek lazım.) Bizler belki bugün kızıyoruz ama böyle de çok sevmişiz. Kazanabileceğimiz bir maçın sonu nasıl olursa derbide geriye kalan hüzün, buruklu ve kızgınlık oluyor.

Kanser et bizi FENER.

13 Nisan 2014 Pazar

E-Bilet fişlemedir, E-Bilet'e HAYIR!

    E-bilet uygulaması hükümetin her dönem özel ilgi gösterdiği Çalık grubunun şirketleri tarafından hayata geçirilecek. Maçlara bilet almak isteyen taraftarlar bu gruba ait olan AktifBank’ın çıkardığı banka ya da kredi kartı gibi işlev gören bir kart almak zorunda kalacak. Bu kartı almak isteyen taraftarlar, vatandaşlık numarası, fotoğraf, ev adresi ve kimlik bilgilerinin yanı sıra bir dizi özel kişisel bilgisini de bankaya beyan etmek zorunda kalacaklar.
İlginç olan ise AktifBank’ın sadece dört şubesinin olması, banka hizmetlerini PTT şubeleri üzerinden gören Çalık grubu, PTT’yi taşeron olarak kullanıyor, maliyet düşük yani. Kart kullanım bedeli olarak taraftarlardan, ilk yıl 15 TL alınacak ve bu fiyat her sene enflasyon oranında arttırılacak. Ayrıca her maç için bilet alındığında 2 TL’de hizmet bedeli ödenecek. Gelecek sezon, hem Süper lig hem de 1. lig maçlarının sadece biletlerinin değil kombinelerinin de bu sisteme dahil olduğunu düşündüğünüzde yaratılan rantın büyüklüğünü tahmin edebilirsiniz. Matematiği kuvvetli olanlar, ortalama 40 bin kişiye oynayan 3 büyük kulübün taraftarlarından elde edilecek rantı hemen hesaplayabilirler… 
   Peki bizler E-Bilet için ne yaptık? Üç büyük kulübün taraftarları olarak sadece deplasman yasaklarını bile protesto edemedik. (Fenerbahçe Tribünü Hariç) Bazı kendilerini ''ultra'' zanneden gruplar haksızlığa karşı TFF'ye yüreyeceğine biraz olsun ses çıkartsaydı deplasman yasağı olsun E-Bilet'e belki bir şeyler değiştirebilirdik. Fenerbahçe Tribünleri deplasman yasakları için elinden geldiğince bir şeyler yapsada E-Bilet konusunda da sessiz kalmıştır. Şimdilerde ise biraz ayaklanma var ama bu boykot yapılarak ve diğer kulüplerin taraftar grupları ile olmalı yoksa önümüzde endüstriyelleşen futbolda tribüncüler değil seyirciler yerinin almaya devam edecek.
   E-Bilet uygulamasına karşı ya bir araya gelip hukuki ve başta “boykot” dahil olmak üzere siyasi bir mücadele yapılacak ya da seneye iktidarın biçimlendirdiği tribünlerde “boynu bükük” maç izlemeye hazır olunacak.
Başka bir deyişle taraftarlar renk farkı gözetmeden bir araya gelip E-Bilet uygulamasını çöpe atmazlarsa kısa bir süre sonra taraftarlardan değil “seyircilerden” söz etmeye başlayacağız.

24 Aralık 2013 Salı

Efsane Deplase Karabük




  Bir deplasman düşünün sarı lacivert sevdalar, dostluklar, kardeşlikler... Bir deplasman düşünün biletleri olmadan kilometrelerce yoldan gelenler... Çubukluya adanmış hayatlar. İşte tam olarakta bu. Cuma günü başlayan bu efsane deplase pazar günü son buldu ama tüm anıları hep yaşayacak kalplerde. Kimimiz uykusuz kaldı, kimimiz yatağını paylaştı... Senin için Fener senin için. Kim birleştirebilirdi ki bizi Fenerbahçe'den başka. Kim böyle dostluklara ve anılara götürebilirdi ki bizi. Fenerbahçe'ye adanmış bunca hayat. Hani derler ya sevgi fedakarlık, eylem gerektirir. Bir sevdanın peşine düşmüş gidiyoruz. Bu dostluklar bu kardeşlikler bizi zafere götürecek hep hatırlanacak. Takım karşılama, akşam eğlencesi, biletsiz stada gitmek, kahv6, uğurlama belki maça giremedik ama sevdamızı daha yüksek sesle haykırdık gene. Biz ki yıkılıncaya kadar dünya, can çıkınca kadar Fenerbahçe'nin peşinde olacağız. Yılmadan yaşatacağız Fener aşkını.
  Erzurum, Antalya, Bolu, Düzce, Kocaeli, Karabük efsana deplase için yüreğiniz ayağınıza sağlık. Daha gidilecek çok deplasman var.

Not: Bu arada Karabük Tayfa'nın laneti bulaştı üzerinize dikkat edin. :)

12 Kasım 2013 Salı

MABED - Kutsal Topraklar

Fenerbahce Turkiyedir. Hayattir. Asktir. Sevgilerin en buyugudur. Tutkudur. Nefesdir. Son sozdur. 
15 yildir bu topraklarda Fenerbahce dunyanin en buyuk derbisi olarak kabul edilen Galatasaray karsisinda yenilmezdir.
"Fenerbahçe büyüklüğü ne kupa büyüklüğü ne de şampiyonluk büyüklüğüdür. Fenerbahçe büyüklüğü öyle bir büyüklüktür ki, adı konamaz." Islam Cupi

Fenerbahce 2 - 0 Galatasaray
(10.11.2013)

@jenk1907





20 Ağustos 2013 Salı

Endüstriyel Futbola HAYIR !

 

   Değişen futbol dünyasında oyun zevki, eğlence, mutluluk, hüzün ikinci plana atıldı. Yerini para aldı. Taraftarlar müşteri olarak görüldü. Hani derler ya her şeyin eskisi güzel diye evet aynen de öyle. Aziz Yıldırım kendi ayakları üstünde duran bir Fenerbahçe yaratıcaz demişti ama şimdilerde bakıyoruzda; forma üstünden tut şorta kadar reklam kaplıyor. Stad bloklarının hemen hemen hepsi sponsor isimleri yerini aldı. Hani nerde kendi ayakları üstünde duran, halkın takımı, hababam ruhlu Fenerbahçe ? Endüstriyel futbola ne kadar karşı olsakta basit bir oyun olan futbolun iliklerine kadar endüstriyel ortam girmiş bulunmakta. Tüm dünyayı saran bu ortam Avrupa'ya baktığımızda daha iyi anlayabiliyoruz. Herhangi bir ligte belirli takımlar şampiyonluklar oynuyor burada da paranın ortaya çıktığını görüyoruz.
   Basit bir oyun olan futbolun güzellikleri gitti yerine endüstriyel bir futbol geldi .. Taraftar müşteri değil, kulüplerin sahibidir. Bir kulübü büyük yapan taraftarıdır! Bu yüzden Okul Açık'ın dediğin gibi ; Endüstriyel kültüre karşıdır ''Okul Açık'' - Tribün hayattır ve hayata dair ne varsa oradadır ..

19 Temmuz 2013 Cuma

19.07 Kutlu Olsun


Fenerbahçeliler için özel bir gün.19.07 Dünya Fenerbahçeliler günü.
Sarı lacivert hayatların günü.
Çubukluya adanmış hayatların günü.
Sevda peşinde koşanların günü.
Hüzün ve mutluluğu tadan acıyı görenlerin günü.
İftiralara boyun eğmeyenlerin günü.
Çubukluyu namus sayanların günü.
Hayatlarını sarı lacivert renklere göre belirleyenlerin günü.
Çubuklu uğruna can verebileceklerin günü.
Deplasmanda aç kalanların günü.
Kilometrelerce yol çekenlerin günü.
Soğukta üşüyenlerin günü.
Gecesini gündüzüne katanların günü.
Omuz omuza olanların günü.

Ve ..

Cihatlar, Lefterler, Canlar, Fikretler .. Alexler, Rıdvanlar, Aykutlar ve daha nicelerin günü.

Fenerbahçe’ye adanmış hayatların günü.

Bugün her şeyi unutalım 19.07’nin tadını çıkaralım.
Dünya FENERBAHÇE’liler günümüz kutlu olsun!